7 Aralık 2011 Çarşamba

EKSİK AŞK BALADI

                                                                                                         Aşk'a
Ne zaman ağlasa İstanbul
Boğazımda bir şey düğümlenir
Dağılır anısı geçmişin
Can çekişirken, geleceğin sularına doğru
Son kırıntısı içimdeki umudun,
Tükenir hikâye
Hırıltılar çıkararak zamanın gergefinde
İmgeler çürür
Şiirin sessiz mahzeninde,
Üstümdeki tozu toprağı
Kederli sevdanın
Bulandı şimdi, asit yağmurlarıyla
Körpe yüreği böyle,
Öyle çok yaşadı ki insan
Kendi ıssızlığının derinliğinde
Hangi taşı çekip alsan
Hep aynı şeyi söyler ezberinden,
Ve sonra
Son çığlığı gibi tanrının
Kederle yankılanır, mekanik hoparlörlerden
Hüzünlü ayetler,
Ve sevgili
Köküne fazla gelen su gibi karanfilin
Boğdu seni yeşermeden
Dehşetle sevgim,
Şimdi
Acı ve gam ile
Başkasının cehenneminde
Kavrulup durmak mı kurtaracak bizi
Bu hederden,

            Erol Mintaş / Zamansızlık ve Mekansızlık içinde














Hiç yorum yok:

Yorum Gönder